"Acil Çağrı" başlıklı metinde şu görüşler yer aldı:
"Ülkemiz bir süreden beri temel hukuk sınırlarını çiğneyen olağandışı bir rejimle idare edilmektedir. Hukuk sistemine 'paralel yapı' ile mücadele gerekçesiyle yapılan müdahalelerle yargı bağımsızlığı ortadan kaldırılmış, iktidarın denetlenmesi imkânsızlaştırılmış, hukuk kurallarını hiçe sayan Saray'ın yönlendirdiği yeni bir vesayet rejimi oluşturulmuştur."
"CUMHURBAŞKANI ANAYASA'YA RAĞMEN İNATLA…"
"Yüzde 10 barajı ve diğer antidemokratik mevzuatla adil ve özgür bir seçimin engellenmiş olması yetmezmiş gibi, Cumhurbaşkanı'nın Anayasaya rağmen inatla seçim faaliyeti yürütmesi, durumu daha da sorunlu hale getirmektedir. Ne yapıp edip seçimden başkanlık sistemi çıkartma kararlılığı ile insanların kutsalları siyasete malzeme yapılmakta, toplumu zıtlaştırıcı dil yaygınlaştırılmaktadır.
Irak ve Suriye'deki mezhep savaşlarında yüzbinlerce insanın katledildiği, inançsal düşmanlık ve katliamların yaygınlaştığı bir coğrafyada siyasetçilerin, Cumhurbaşkanı tarafından 'Zerdüştlük', 'Alevilik', “Yezidilik' imalarıyla ötekileştirilmesi ve hedef gösterilmesi, durumu daha da vahim hale getirmektedir."
"HDP'YE YÖNELİK SALDIRILAR…"
"Bu ortamda HDP'nin barajı geçmemesi için yürütülen kampanya ile eşzamanlı olarak peşpeşe fiziki saldırılara uğraması ve son olarak öldürme amacıyla yollanan bombalar endişelerimizi daha da artırmaktadır.
Ortadoğu'nun kan gölüne döndüğü, Türkiye'nin adil bir seçime her zamankinden daha çok muhtaç olduğu bugün, Hükümeti, Cumhurbaşkanı'nın toplumsal barışı ve hukuku hiçe sayan müdahalelerine teslim olmayarak, acilen huzurlu ve güvenli bir seçim ortamı sağlamaya çağırıyoruz."
cumhuriyet