Hiç kimse bu kadar başarı göstereceğini, seçmenleri avucunun içine alırcasına diyalog kurarak samimiyet yaratacağını, oy yüzdesini giderek yükselteceğini beklemiyordu.
Aslında 16 yıllık parlamenterlik döneminde, özellikle CHP Grup Başkanvekilliği görevi sırasında hazır cevaplılığı, eleştirilere halkın anlayacağı dilden yanıt vermesiyle dikkatleri üzerine çekmişti. İki kez Genel Başkanlık yarışını yitirse de sonunda bileğinin hakkıyla partisinin cumhurbaşkanı adayı olmayı başardı.
Tabii ki CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’den bahsettiğimi anladınız. 4 Mayıs’ta Ankara’da adaylığının açıklanmasının ardından yorulmadan ilden ile koşuşturan, televizyon programlarına çıkan Muharrem İnce büyük bir başarı göstererek, Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında ciddi bir seçenek oldu. Kuşkusuz İYİ Parti lideri Meral Akşener de elinden gelen çabayı göstererek en azından olabilirse ikinci tura kalmayı amaçlıyor. Bir kadın olarak harcadığı emeğe, koşuşturmasına saygı duymamak ne mümkün.
Şurası bir geçek ki, Muharrem İnce’nin adaylığı halkta, seçmende olumlu enerji yarattı. Meydanlar, mitingler bu enerjiyi açıkça gösteriyor. Dediğim gibi, İnce hazır cevaplılığının yanı sıra, bilgi ve donanımıyla kendisine, CHP’ye yöneltilen salvolara bir ölçüde esprili konuşmalarıyla anında yanıt veriyor. Hatırlarsınız sanırım, Muharrem İnce’nin CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olduğunun açıklanmasının hemen ardından “İkinci Karaoğlan” başlıklı yazımda rahmetli Bülent Ecevit’in 1977 seçiminde yarattığı coşkunun bu kampanyada yeniden yaşanacağını bildirmiştim.
Nitekim yanılmadım. Muharrem İnce, bazı yazarlar gibi beni de yanıltmadı “İkinci Karaoğlan” rüzgarını toplumda, özellikle CHP’li seçmenler üzerinde yeniden oluşturdu. Salt CHP’liler değil, diğer partili seçmenlerden de büyük ilgi görüyor. Tabii bu heyecan, coşku sandığa ne denli yansıyacak? Elbette ki sandıktan galip çıkmak kadar yenilgi ile çıkmakta olası. 24 Haziran’a sayılı günler kala cumhurbaşkanlığı yarışında Meral Akşener olsa da sandık sınavının Recep Tayyip Erdoğan ile Muharrem İnce arasında geçeceği su götürmez gerçek.
24 Haziran’ın en çok merak edileni cumhurbaşkanının birinci turda mı yoksa ikinci turda mı seçileceği. Çok doğru söylemese de anketler yarışın, Erdoğan ile İnce arasında geçeceği, seçimin ikinci tura kalabileceği yönünde. Önceki seçimlerde hayli iddialı rakamları, sonuçları tahmin eden anket şirketlerinin sonuçlar açıklandıkça nasıl ters köşe olduğunu anımsatmakta yarar var. Demem o ki, anket şirketlerinin verileri, tahminleri her zaman çok sağlıklı sonuçları ortaya koymuyor.
Zaten, mitinglerdeki kalabalığın coşkusunu, televizyon programlarının izlenme oranlarını dikkate aldığınızda seçmen olarak siz de aşağı yukarı bir tahminde bulunabilirsiniz. Yani, alanlara toplanan kalabalığın içtenliği, attığı slogan, hatibin konuşmasına verdiği yanıttan kimin yarışta iddialı olduğu ortaya çıkar.
Recep Tayyip Erdoğan’ın kişisel olarak yadsınmayacak seçmen kitlesi varsa, Muharrem İnce de hayli başarılı konuşmalarıyla, vücut diliyle kendine bağlı yeni bir seçmen tabanı oluşturdu. Hatta kişisel oy oranı CHP’nin bile önüne geçti. Asıl önemli olan bu heyecanın, dalganın Erdoğan gibi güçlü bir lider karşısında sandığa hangi yönde yansıyacağı.
Asıl değinmek istediğim, bu seçim kampanyasının Türk siyasetine yeni ve özlenen bir lideri armağan etmesi. CHP Genel Başkanlığı seçiminde iki kez yenilgiye uğrasa da Muharrem İnce, eğer cumhurbaşkanlığını yitirirse gelecekte CHP’nin en güçlü başkan adayı olarak çıkacaktır.
Bir televizyon programında cumhurbaşkanlığı seçimini yitirirse Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına yeniden aday olmayacağını açıklasa bile parti tabanı kendisini bu konuda rahat bırakmaz. Çünkü, parti tabanı ile arasında inanılmaz güven oluştu. Hele hele milletvekilliği seçiminde alınacak başarısız bir sonuç Muharrem İnce’yi CHP Genel Başkanlık koltuğuna rahatlıkla taşır.
Tabii bu yazdıklarım, İnce cumhurbaşkanlığı seçimini yitirirse gerçekleşebilecek öngörü. Aslında, öngörü demek de bir ölçüde haksızlık olur. Çünkü görünen köy kılavuz istemez.
Demem o ki, kim ne derse desin, Muharrem İnce seçim kampanyalarındaki başarısıyla adeta bir liderin doğuşunu sergiliyor. CHP tabanı da Bülent Ecevit’ten bu yana böylesi bir liderin özlemini yıllardır çekiyordu.
Şükrü Karaman
telgrafhane.org