Bir toplumun tarihini sadece tarihçiler yazmaz. Ve hatta bir toplumun yazarları, şairleri, ozanları, sanatçıları o toplumun asıl tarih yazıcılarıdır; hem o tarihi yazarlar hem de o tarihe yön verirler.
Türkiye, en çok bileninin dahi kültürden nasibini almadığı bir gevezeler yığınağı haline dönüşmüştür.
Türkiye’nin tarihine not düşenler, o tarihe yön verenler, yazarlar, şairler, ozanlar ya da sanatçılar değil; cazgırlardır.
Ve bu sığ ve bayağı gürültünün içinde ağır ağır batan bir gemi gibi kaybolur o ülkenin asıl değerleri…
…
Bugün Feyzullah Çınar’ın ölüm yıldönümü.
Dün gün boyunca karşıma çıkan –özellikle genç- dostlarıma sordum, Feyzullah Çınar’ı tanıyıp tanımadıklarını.
Gariptir, neredeyse her şeyi bilen dostlarım, Çınar’ı hiç duymadıklarını söyledi.
Fakat doğrudur da, bugünlerin kültürel iklimi, Feyzullah Çınar gibilerin adlarını soldurup, susturmuştur çoktan…
Oysa bu toprakların türküleriyle dimdik ayakta dururken, yılmayan, yıkılmayan ve türküler gibi baş eğmez tavrı nedeniyle egemenlerin gazabına uğrayan; bu topraklar için, bu toprakların türküleri için, kültürü için bedel ödemiş bir büyük ozan Feyzullah Çınar.
…
Öldüğü yıl yani 1983, benim doğduğum yıldır.
Ama kulaklarımın işittiğini ayırt edebildiğim çağdan itibaren hatırlarım plaklardan evimize dolan o gür sesini.
Ve bu nedenle çok ayrıcalıklı sayarım kendimi.
‘Babam sağ olsun’.
…
Bugün ölüm yıldönümüdür Feyzullah Çınar’ın,
Dilerim bu toprakların her bir insanın,
Bu toprakların her gerçek değerinden,
Bu toprakları zenginleştiren, kültürünü harlayan isimlerinden haberi olsun.
…
Bir ülkenin omurgası, o ülkenin kültürüdür.
Bir ülke dimdik ayakta duracaksa, yazarlarıyla, şairleriyle, ozanlarıyla, sanatıyla ayakta duracaktır, başka şeyle değil.
Bu ülke ayakta kalacaksa,
Feyzullah Çınar’larla ayakta kalacaktır.
Kendisini ölüm yıldönümünde saygıyla anıyorum…
Taylan Özbay
telgrafhane.org