Aslında Tüm Köy-Sen Ordu Şube Başkanının dile getirdiği gibi bıçak kemiği delip geçti bile.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) fındık fiyatını hala açıklamaması yüz binlerce üreticiyi isyan ettirdi. Karadeniz’de hasat tamamlandı ama Ankara’dan ne ses ne de açıklama var. Siyasi iktidar fındıkçıyı unuttu.
Oysa, AKP Ordu Milletvekili Şenel Yediyıldız, geçen hafta kurumun kısa sürede fiyat belirleyeceğini ifade ederek fındıkçıları oldukça umutlandırmıştı. Aradan bir hafta geçti kamuoyuna açıklanmayan rakam karşısında umutlar suya düştü. Vekil Yediyıldız’ın o açıklamadan sonra bir daha konuya değinmemesi de manidar. Acaba bir yerlerden bir şeyler duydu ya da kulağına fısıldandı da ağzına bir daha fındığı almıyor?
TMO’nun sessiz kalması kafalarda “Acaba bu yıl devlet fındık almayacak mı?” sorusunu oluşturdu. Ünye Ticaret Borsası Başkanının “TMO’nun bu yıl fındık alacağını düşünmüyorum” sözleri dikkate alınırsa fındığın tüccarın inisiyatifine bırakılacağı akla gelebilir. Eğer devlet bu yıl fındık alımı yapmayacaksa bir an önce açıklamalı ki, üretici de ona göre kararını vermeli. Ama ona ilişkin de açıklama yok TMO’dan. Yani alacak mı almayacak mı belirsiz.
Yaşanan derin ekonomik krizden ötürü burnundan soluyan fındık üreticisi belirsizlik karşısında ne yapacağını bilemiyor. Ürününü gidip tüccara ve tekel firmalara 11-13 lira arasında satmak istemiyor. Israrla ve umutla TMO’dan gelecek haberi bekliyor.
Dövizdeki aşırı artıştan dolayı iğneden ipliğe her şeye zam gelmesi ile satın alma gücü iyice gerileyen üretici doğal olarak devletten en az 15-16 lira arasında fiyat talep ediyor, elindeki fındığı bekletiyor. Ancak nereye kadar bekleyecek? Eylül ayının ilk haftası geçti, kış yaklaşıyor. Fındığı devlete hak ettiği değerden satarak elde ettiği para ile evin kışlık yakacak, çocuklarının eğitim, evlenme harcamalarını karşılamak, borcunu bir an önce ödemek istiyor.
Belirsizlik karşısında isyan eden üretici çözümü Ankara’ya yürümekte buldu. Ordu’da basın açıklaması yapan Tüm Köy-Sen üyeleri fener kullanarak “Gündüz gözü ile fenerle hükümeti ve TMO’yu arıyoruz” diyerek fiyatın açıklanmamasını protesto etti. Şube Başkanı Zekai Sağra, seslerini yetkililere daha iyi duyurabilmek için Ankara’ya yürüyeceklerini açıkladı.
Üretici söz verilmesine karşın kendilerine sahip çıkılmamasına, tüccar ve tekel firmaların insafına bırakılmasına feryat ediyor. Ne var ki bu çığlık yeterince yerine ulaşmıyor olacak ki, Ankara’dan henüz fiyat açıklaması yok.
TMO’nun asıl görevi üreticiyi, tarımı ve yerli üretimi korumak, sahiplenmek olduğuna göre bu sessizliğe akıl sır erdirmek mümkün değil. Üretici ve tarım yeterince desteklenmediğinden ötürü bir zamanlar tarım ürünlerinde dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden bir olan Türkiye, bugün nohut, pirinç, mısır, buğday gibi temel ürünleri dışarıdan satın alır hale geldi.
Eğer Karadenizli üreticiye sahip çıkılmaz, desteklenmezse inanın önümüzdeki yıllar fındık da dışarıdan alınır. Dünyanın en kaliteli ve leziz fındığını üreten Türkiye’nin bu konuma gelmemesi için üretici taban fiyatla korunmalı, tekel firmalara terk edilmemeli.
Tamam, ağaçlar yaşlı olabilir, bahçelere yeterli bakım yapılamayabilir. Daha kaliteli ürün için devlet fındıkçıyı teşviklerle bahçesini yenileme, yaşlı ağaçları temizleme olanağı tanımalı. Tanımalı ki, halen dünyada yetişen fındığın yüzde 70’ni üreten Türkiye bu oranı daha yukarılara çıkarmalı, fiyatta söz sahibi olmalı. Ülkemizde yetişen fındığın kalite açısından bir benzeri yok dünyada.
O halde TMO fiyatı daha gecikmeden açıklayarak üreticinin yüzünü güldürmeli, fındığa küstürmemeli. Umutsuz üretici bahçesindeki ağaçları kesmeye başlarsa yazık olur fındığa.
Şükrü Karaman
telgrafhane.org