1970'LERDEN BERİ AYNI GERİCİ GELENEK

AKP yandaşı gerici çevrelerin Komünist Parti’nin bu pankartına tepki göstermesi, akıllara 1970’li yıllardaki antikomünist yayın organlarındaki ateşli imam hatip savunuculuğunu getirdi.

Melih Gökçek, Cemil Çiçek gibi kimi ünlü isimlerin de içinde yer aldığı Yeniden Milli Mücadele adlı sağcı ve gerici hareketin aynı adı taşıyan haftalık yayın organının 31’nci sayısı kapağını imam hatiplere ayırmış. “İman yuvalarını koruyalım” manşetiyle çıkan dergide, imam hatip mezunlarının yalnızca imamlık, hatiplik ve müezzinlik yapmalarını öngören yasa tasarısı protesto edilmiş. Konuyla ilgili başyazıda şu cümleler kullanılmış:

“Türkiye’deki despotluk, imam hatip menşeli bir hakim, bir savcı, bir polis, bir mühendis görmek istememektedir. İmam hatip okulları varlıklarını hayale değil, gerçeğe borçludurlar. O gerçek, iman gerçeğidir. Komünistlerin alkışladıkları bu tasarı, Türk maarifine tarifi mümkün olmayan yaralar açacaktır. Milletçe eserimiz olan imam hatipleri koruyalım. Bu tasarıyı milletçe protesto edelim. Bilelim ki bu imam hatip okulu meselesi değil, din ve vicdan hürriyetinin korunması meselesidir. İman yuvalarını koruyalım.”

"İMAM HATİP OKULLARI SADECE OKUL DEĞİLDİR" İTİRAFI! 

Derginin aynı sayısının bir başka sayfasında yer alan “İman yuvaları tehdit altında” başlıklı yazıda ise şunlar ifade edilmiş:

“İmam hatip okulları sadece meslek okulu değildir. Sadece din adamı yetiştirmek değil, bizzat dine susamış nesilleri terbiye etmek ve islamı öğretmektir."

KOMÜNİZMLE MÜCADELE DERNEĞİ DE İMZALAMIŞ

Yeniden Milli Mücadele Dergisi’nin 33. sayısında ise, 8. Eğitim Şurası’na sunulmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı’nca hazırlanan yasa tasarısı bir kez daha protesto edilmiş. Bu sayıda ise Komünizmle Mücadele Derneği Adana Şubesi, İmam Hatip Okulu ve Öğrencilerini Koruma Derneği, Din Görevlileri Cemiyeti Yardımlaşma Derneği ve Milli Cephe Öğretmenler Birliği adlı dört gerici kuruluşun imzasıyla bir bildiri yayımlanmış.

DİL, SÖYLEM, JARGON HİÇ DEĞİŞMEMİŞ: ANTİ DEMOKRATİK, MİLLET İRADESİ VS… 

“İman Yuvaları Kapatılamaz” başlıklı bildiride şu cümleler yer almış:

“28 Eylül 1970 tarihinde toplanacak olan 8. Milli Eğitim Şurası’na sunulcak tasarıda imam hatiplerin orta kısmı kapatılmak istenmektedir.  Üç senede ehliyetli bir din adamının yetişmesi imkansızdır. Aynı tasarıya göre imam hatip okulu mezunları için sadece imamlık, hatiplik yeterli görülmektedir. Bu tasarı anti demokratiktir. Çünkü demokrasilerde milletin iradesi esastır. Millete bağlı teşkilatlar olarak bütün dünyaya haykırıyoruz ki, iman yuvaları sönmeyecektir.”

Bundan yarım asır önceki antikomünist, gerici yayın organlarının imam hatip savunuculuğu yaparken kullandıkları jargon ve söylem ile bugünkü AKP yandaşı yapıların kullandığı dilin benzerliği de dikkat çekiyor.